3 Onca Şeyden Sonra...

15 Nisan 2015

Yaşanan onca şeyin ardından bir vedaya hazırlanıyorum şu sıralar... Sarılarak ya da yollar aşarak değil bu veda;usulca el sallayıp geçmişe,yeni hayata açılan kapımdan içeriye adım atıyorum. 

Her son bir başlangıçmış,evet. Şimdi neyi bitirerek neye başlıyorum bilmiyorum ama gidiyorum işte,sonuna kadar aralanan o kapının önünde durmuş ardıma bakarak ilerliyorum eşiğe...

Yeni bir hikayeye başlarken nasıl da ağır basıyor korku denilen şey? Göğüs kafesine tonlarca yük biniyor sanki insanın,o an yaklaştıkça;göğüs kafesimdeki ağırlığın parçaladığı o sesi duyuyorum sanki! Sanki -yeniden oluşsun diye midir bilmem- söküp atılıyor içimde ne varsa. İçimde ne varsa bunca zaman sakladığım...yerinden bir bir çıkıp dışa dönüyor!

Bir yabancılık gelip yerleşiyor yüreğime... İnsan kendine yabancı olabilir mi böyle? 

Sonra bir mesaj; artık mutlu olmanı istiyorum diyor... Ve küçücük bedenimdeki kocaman yorgun yüreğim,bir eylül akşamı yatağına uzanıp uyumak istiyor o an. Annesi ve babası henüz ayrılmamışken...mutfaktan kek kokusu gelirken...aralanmış pencereden hafif bir esinti perdeyi kımıldatırken...ve zaman; hiçbir şeyi kirletmemişken!





3 yorum:

  1. İnsan bazen kendisine öyle bir yabancı oluyor ki hem de.. Çözülemicek bir düğüm gibi adeta..

    YanıtlaSil
  2. Bazen nefes almak için hoşçakal demek vazgeçmek gerekiyor. hatta bazen kendinde olan şeylere bile. umarım sen taze nefesini bulur mutlu olursun.

    YanıtlaSil
  3. Ne de güzel tanımlamışız insanın kendine yabancı oluşunu ve mecbur bırakılan vedaları... Demek ki doya doya yaşatmışlar bize bütün bunları.Dilerim sizin de nefesiniz de yüreğiniz gibi taze kalır her daim! Teşekkür ederim Fatma Ardalı ve Lady Witch.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...